Rechtsanwaltskanzlei Özkan

Aile birleşimi nasıl yapılır: Doğru vize ve dikkat etmeniz gerekenler

Kontakt
069 87006620
info@oezkan.legal
Kaiserstr. 39 · Haus C
63065 Offenbach am Main

Yurt dışından yakın akrabalarını Almanya'ya getirmek isteyen herkesin ulusal aile birleşimi vizesine ihtiyacı vardır. Bu vize, eş, çocuk veya ebeveynlerin aile birleşimi kapsamında yasal olarak ülkeye giriş yapabilmeleri ve Almanya’da kalıcı olarak yaşayabilmeleri için temel hukuki şarttır.

Almanya’da yaşayan kişinin oturum statüsüne, akrabalık derecesine, dil bilgisine, konut durumuna ve güvence altına alınmış geçim kaynaklarına bağlı olarak birçok yasal düzenleme geçerlidir.

Bu yazıda, hangi vizenin gerekli olduğu, hangi şartların yerine getirilmesi gerektiği, başvuru sürecinin nasıl işlediği ve neden göç hukuku alanında uzman olan avukat Zafer Özkan gibi bir hukukçunun desteğinin, başarılı bir aile birleşimi için çoğu zaman belirleyici olduğu hakkında bilgi edineceksiniz.

Oturum Hukukunda Aile Birleşimi Ne Anlama Gelir?

Aile birleşimi, Almanya’daki oturum hukukunda Familiennachzug olarak da adlandırılır ve aile birlikteliğini korumanın temel araçlarından biridir. Bu uygulama, Almanya’da yaşayan kişilerin yakın akrabalarının da oturma izni alarak aile olarak birlikte yaşamalarını mümkün kılar. Bu durum özellikle göç, kaçış veya zorla yerinden edilme nedeniyle ailelerinden ayrı düşmüş kişiler için geçerlidir.

Hukuki Dayanak

Bu konuda yasal dayanak, evlilik ve aileyi devlet düzeninin özel koruması altına alan Anayasa’nın (Grundgesetz) 6. maddesidir. Ayrıca uluslararası hukuk da aile yaşamını korur; özellikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi ile AB Temel Haklar Şartı’nın 7. maddesi bu korumayı güvence altına alır. Bu hükümler, kanun koyucuya ailelerin birlikte yaşamalarını sağlama yönünde bir koruma görevi yüklemektedir.

Aile birleşiminin önemi yalnızca hukuki değil, aynı zamanda sosyal ve insani bir nitelik taşır. Eşlerin, anne-babaların ve çocukların birbirinden ayrı kalması, ilgili kişileri psikolojik olarak zorlayacak ve uyumu güçleştirecektir. Buna karşılık, düzenli bir aile hayatı hem istikrarın sağlanmasına hem de toplumsal katılıma önemli ölçüde katkıda bulunur.

Almanya’da Aile Birleşimi Kapsamındaki Durumlar

Aile birleşimi, Oturum Yasası’nın (§§ 27–36a AufenthG) ilgili maddelerinde düzenlenmiştir. Aile birleşimine ilişkin en önemli yasal hükümler aşağıda kısaca açıklanmıştır:

  • Alman vatandaşlarının yakınları için aile birleşimi (§ 28 AufenthG): Eşler, hayat arkadaşları ve reşit olmayan çocuklar bir Alman vatandaşının yanına gelebilir.
  • Yabancı ülke vatandaşlığına sahip Almanyada oturum hakkı olan kişinin yakınları için aile birleşimi (§ 30 AufenthG): Üçüncü ülke vatandaşı olan kişilerin eşleri, her iki eşin de en az 18 yaşında olması ve Almanya’ya gelecek eşin temel düzeyde Almanca bilgisine (A1) sahip olması şartıyla gelebilir.
  • Ayrılık veya boşanma sonrası bağımsız oturum izni (§ 31 AufenthG): Belirli bir oturum süresinden sonra, Almanya’ya aile birleşimiyle gelmiş olan eşe ayrılık veya boşanma durumunda bağımsız oturum hakkı tanınır.
  • Çocukların ebeveynleriyle veya ebeveynlerden birisi ile aile birleşimi (§ 32 AufenthG): Bu madde, evli olmayan ve reşit olmayan çocukların ebeveynleriyle veya ebeveynlerinden biriyle aile birleşimini düzenler. Şartlardan biri, ebeveynin Almanya'da ilgili bir oturma iznine sahip olmasıdır.
  • Almanya’da ikamet eden reşit olmayan çocuğun aile birleşimi yoluyla ebeveynlerini Almanyaya getirmesi (§ 34 AufenthG): Reşit olmayan bir çocuk Almanya’da yaşıyorsa, çocuğun velayet sahibi olmayan anne veya babası, özel durumlarda çocuğun yanına gelebilir. Bu durumda aile yaşamı birlikteliğinin kurulması hedeflenir.
  • Diğer aile üyeleri için aile birleşimi (§ 36 AufenthG): Kardeşler veya büyükanne-büyükbaba gibi diğer aile üyelerinin birleşimine imkân tanır. Ancak bu sadece ciddi insani nedenler varsa mümkündür. Şartlardan biri olağanüstü bir zorluk hâlinin bulunmasıdır.
  • İkincil koruma statüsüne sahip kişilere aile birleşimi (§ 36a AufenthG): İkincil koruma statüsündekilere sınırlı aile birleşimi hakkı tanınır. Ayda en fazla 1.000 vize verilir ve sadece insani nedenlerle mümkündür. Bu kişiler için aile birleşimi yasal hak değildir. Mevcut federal hükümetin siyasi nedenlerle bu hakkı en azından geçici süreyle askıya alması beklenmektedir.

Aile birleşiminin ayrıntılı açıklaması ve ilgili güncel yasal gereklilikler bu makalede bulunur:

Almanya'da aile birleşimi vizesi hakkında sorularınız mı var?
Bizi 069 87006620 numaralı telefondan arayabilir veya iletişim formumuzu doldurabilirsiniz.

Bizi 069 87006620 numaralı telefondan arayabilir veya iletişim formumuzu doldurabilirsiniz.

Oturum Hukukunun Önemli Bir Unsuru Olarak Aile Birleşimi

Aile birleşimi, eş birleşimi, çocuk birleşimi veya ebeveyn birleşimi şeklinde gerçekleşebilir ve hukuki açıdan karmaşık bir yapıya sahiptir. Almanya’da yaşayan ilgili kişinin oturum statüsüne bağlıdır ve düzenlemeler, ilgili kişiye göre farklılık gösterebilir. Aile birleşiminin somut olayda mümkün olup olmadığının ve nasıl gerçekleşebileceğinin dikkatli şekilde incelenmesi kaçınılmazdır. Gecikme ve ret kararlarını önlemek için sürecin en başından itibaren hukuki danışmanlık alınması tavsiye edilir.

Aile Birleşimi İçin Hangi Vize Gereklidir?

Kural olarak, yurt dışından Almanya’ya girmek isteyen kişilerin geçerli bir vizeye ihtiyacı vardır. Hangi vizenin gerekli olduğu, planlanan kalma süresine ve amacına bağlıdır. Aile birleşimi için ise yalnızca belirli bir vize türü söz konusu olabilir.

Almanya Oturum Hukukunda Yaygın Vize Türleri

Almanya oturum hukuku, temel olarak iki ana vize türü arasında ayrım yapar: Schengen vizesi (C tipi) ve ulusal vize (D tipi).

Schengen vizesi, tüm Schengen bölgesinde 180 günlük bir süre içinde en fazla 90 gün kısa süreli kalışa izin verir. Genellikle turistik amaçlar, iş seyahatleri veya aile ziyaretleri için verilir. Ancak aile birleşimi için uygun değildir; çünkü kalıcı oturum hakkı sağlamaz ve Almanya’da oturma izni vermez.

Aile birleşimi için ulusal vize (D tipi) geçerlidir. Bu vize, Almanya’da uzun süreli ikamet planlandığında ve 90 günden daha uzun süreli kalışlar için verilir. Buna, örneğin eğitim veya çalışma amacıyla ikamet ile Almanya’da yaşayan bir aile üyesinin yanına aile birleşimi kapsamında yerleşmek dahildir.

Almanya’da evlilik amacıyla verilen özel bir vize türü, Almanya’da evlilik vizesidir. Bu vize, Almanya’da yaşayan bir partnerle evlenme planı olması durumunda verilir. Evlilik gerçekleştikten sonra, aile birleşimi kapsamında oturma izni başvurusu yapılabilir. Bu vize de ulusal vizeler kategorisine girer ve başvuru önceden yurt dışından yapılmalıdır.

Aile Birleşimi İçin Schengen Vizesi İle Giriş Yapılamaz

Aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gelmek isteyen kişilerin, ülkeye girişten önce mutlaka ilgili Alman dış temsilciliğinden ulusal vize (D tipi) başvurusu yapması gerekir. Sadece bu vize ile Almanya’ya giriş gerçekleştikten sonra, Yabancılar Dairesi’nde (Ausländerbehörde) Oturum Yasası’nın (AufenthG §§ 27 ve devamı) ilgili maddelerine dayanarak oturma izni başvurusu yapılabilir ve şartlar uygunsa ilgili makamca bu izin verilebilir.

Yaygın bir yaygın anlayış, aile üyelerinin Schengen vizesi (örneğin ziyaret amaçlı) ile Almanya’ya giriş yapıp, sonra yerinde oturma izni alabilecekleri yönündedir. Bu hukuken mümkün değildir. Oturum Yasası’nın 5. Maddesinin 2. Fıkrasında (AufenthG § 5 Abs. 2) ulusal vizenin girişten önce alınmasının zorunlu olduğunu açıkça belirtilmiştir. Almanya’da, ziyaret vizesinden oturum vizesine geçiş yapmak esasen mümkün değildir.

Aile Birleşimi Yalnızca Önceden Başvurulmuş D Tipi Ulusal Vize İle Mümkündür

Özetle, aile birleşimi için her zaman bir ulusal vize gereklidir. Başvuru yurtdışında yapılmalı ve dikkatle hazırlanmalıdır. Sadece bu şekilde Almanya’da yasal ve kalıcı bir oturum sağlanabilir. Hukuki destek almak, sık yapılan hatalardan kaçınmaya, vizenin onay sürecini hızlandırmaya ve işlemlerin hukuki açıdan güvenli bir şekilde yürütülmesine yardımcı olabilir.

Aile Birleşimi Vizesi İçin Hangi Şartlar Gereklidir?

Aile birleşimi kapsamında Almanya’da kalıcı oturum için vize başvurusunda bulunmak isteyen kişiler, çeşitli hukuki şartları yerine getirmek zorundadır. Bu şartlar, aile birleşimi türüne göre değişiklik gösterebilir. Bu şartlar, Almanya’da yaşayan kişinin oturum statüsüne ve Almanya’ya gelecek kişinin akrabalık ilişkisi türüne göre belirlenir.

Aile Birleşimi için En Önemli Şartlar

Aile bağının kanıtlanması: Almanya’daki Aufenthaltsgesetz (Oturma Yasası) kapsamında tanımlanan aile bağının mevcut olması gerekir. Genellikle eşler, hukuki olarak tanınmış hayat arkadaşları, reşit olmayan çocuklar ve reşit olmayan çocukların anne-babaları başvuru hakkına sahiptir. Bu bağ resmî belgelerle kanıtlanmalıdır.

Yeterli konut ve güvence altına alınmış geçim kaynağı: Başvuru sahiplerinin, ailenin kamu yardımlarına başvurmadan geçimini sağlayabileceğini kanıtlaması gerekir. Buna düzenli gelir (sosyal yardım miktarının üzerinde) ve yeterli büyüklükte bir kira kontratı dahildir. Çoğu eyalette kişi başına yaklaşık 12 metrekare alan gerekli görülür. Finansal kaynaklar ve konut, Almanya’da yaşayan referans kişi tarafından sağlanmalıdır (maaş bordroları, iş sözleşmeleri, kira belgeleri vb. ile kanıtlanır). Almanya vatandaşının ve mültecilik hakkı tanınmış kişilerin yanında taşınmak için yapılan başvurularda çoğu durumda bu kanıtlar aranmaz.

Sağlık sigortası: Tüm aile üyeleri için geçerli bir sağlık sigortasının kanıtlanması zorunludur. Geçerli sigorta olmadan vize verilmez. Sigorta, yasal sigortalı eşin aile sigortası kapsamında veya bireysel özel ya da yasal sigorta ile sağlanabilir.

Eşlerin dil yeterliliği (A1 seviyesi): Çoğu durumda, eşlerin yanına yapılan başvurularda A1 düzeyinde temel Almanca bilgisi kanıtlanmalıdır. Bu, vize başvurusundan önce alınmış resmi bir dil sertifikası ile gösterilir. İstisnalar olabilir; örneğin eşin hastalık veya engel nedeniyle dil öğrenememesi veya yüksek nitelikli kişiler veya Almanya vatandaşı eşler için özel durumlar gibi.

İltica hakkı kazanmış bireylerin başvurduğu aile birleşiminde özel düzenlemeler: Mültecilik statüsü tanınmış ve sığınma hakkı kazanmış kişilerin yapacağı aile birleşiminde kolaylaştırılmış koşullar geçerlidir. Hakkın kazanılma tarihinden itibaren üç ay içinde yapılan başvurularda, geçim, konut ve dil yeterliliği kanıtları tamamen aranmayacaktır.

Vize Başvurusu için Gerekli Belgeler

Başvuru sahibinin durumu ve aile yapısına bağlı olarak belgeler değişiklik gösterebilir. Ancak tipik olarak aile birleşimi vizesi için en önemli belgeler şunlardır:

  • Başvurunun yapılacağı büyükelçilik veya konsolosluk başvurusu
  • Başvuran aile üyesinin geçerli pasaportu
  • Ulusal vize başvuru formu (Tip D)
  • Güncel biyometrik pasaport fotoğrafları (3 adet)
  • Evlilik cüzdanı, doğum belgesi (akrabalık durumuna göre, onaylı tercümesi ile birlikte)
  • Velayet belgesi (çocuklar için)
  • A1 seviyesinde dil sertifikası (Goethe, telc vb., gerekiyorsa)
  • Almanya’da yaşayan kişinin kimlik ve oturma izni belgeleri (ör. oturma izni veya kimlik kartı kopyası)
  • Almanya’da yaşayan kişinin ikamet belgesi
  • Gelir belgeleri (maaş bordrosu, iş sözleşmesi)
  • Kira sözleşmesi veya yeterli konut alanını gösteren belge
  • Sağlık sigortası belgesi
  • Şüpheli durumlarda veya sahte evlilik şüphesi varsa, ilişkinin gerçekliğini kanıtlayan belgeler (fotoğraflar, e-postalar, ortak seyahatler vb.)

Ayrıca, ilgili büyükelçilikte ödenmesi gereken harçlar da ödenmelidir.

Gerekli belgeler ve koşullar, başvurulan büyükelçilik veya konsolosluğa göre biraz değişiklik gösterebilir. Bu nedenle, belgelerin doğru ve eksiksiz bir şekilde sunulabilmesi için erken dönemde hukuki danışmanlık almak şiddetle tavsiye edilir; böylece gecikmeler veya ret olasılıkları azaltılmış olur.

Vize Şartları Karmaşıktır

Almanya’ya aile birleşimi kapsamında yapılan başvurularda vize şartları karmaşık olup, birçok faktöre bağlıdır. Özellikle, Almanya’da yaşayan aile üyesinin oturma statüsü, aile ilişkisi ve başvuran kişinin bireysel yaşam koşulları belirleyici rol oynar. Erken bilgilendirme, belgelerin titizlikle hazırlanması ve gerekirse avukat desteği alınması, vize sürecinin başarılı ve hızlı bir şekilde sonuçlanma şansını önemli ölçüde artırır.

Aile Birleşimi Vizesi Başvuru Süreci Nasıl İşler?

Ailesini Almanya’ya getirmek isteyen kişiler, adım adım ilerleyen bir süreçten geçmek zorundadır. Bu süreç, başvuru sahibinin kendi ülkesinde başvuru yapmasıyla başlar ve Almanya’daki yabancılar dairesi tarafından oturma izninin verilmesiyle sona erer. Aşağıda, bu süreç adım adım açıklanmaktadır; gerekli belgeler, tipik işlem süresi ve sürecin karşılaşabileceği olası zorluklar da dahil edilmiştir.

Avukat Tarafından Ön İnceleme Yapılması Faydası

Yakın aile üyelerinin, örneğin eş veya çocukların ya da reşit olmayan bir çocuğun ebeveynlerinin Almanya’ya getirilmesi genellikle çok duygusal bir konudur. Süreç hukuken karmaşık olup, aile birleşimi için birçok farklı şart bulunduğundan, göç hukuku konusunda uzman bir avukat tarafından ön inceleme yapılması önerilir.

Avukat gerekli belgeleri kontrol edebilir ve vize verilmesi ve aile birleşiminin gerçekleşmesi için şartların yerine getirilip getirilmediğini tespit edebilir.

Almanya Dış Temsilciliğinde Başvuru

Aile birleşimi için vize, esas olarak başvuran aile üyesinin kendi ülkesinde veya olağan ikamet ülkesinde bulunan bir Alman büyükelçiliği veya konsolosluğu aracılığıyla alınmalıdır. Yetkili makam, ilgili Alman büyükelçiliği veya konsolosluğudur. Almanya’da doğrudan başvuru yapmak genellikle mümkün değildir.

Başvuru için ilgili dış temsilcilikten randevu alınması gerekir. Birçok ülkede randevu talebi oldukça yüksek olduğundan, birkaç hafta veya hatta ay süren bekleme süreleri yaygındır. Başvuran kişi şahsen başvurmalı ve gerekli tüm belgeleri eksiksiz olarak sunmalıdır. Eksik belgelerle vize başvurusu yapılamaz, bu nedenle belgelerin eksiksiz hazırlanması zorunludur.

Başvurunun teslim edilmesinin ardından dış temsilcilik, belgeleri Almanya’daki yetkili yabancılar dairesine gönderir. Bu daire, aile birleşimi için gerekli koşulların yerine getirilip getirilmediğini değerlendirir. Sadece yabancı dairesinin onayının ardından vize verilebilir.

İşlem Süresi ve Ücretler

Aile birleşimi vizesi başvurusunun işlem süresi, büyük ölçüde başvuruya özel duruma, başvuranın ülkesine ve ilgili makamların iş yüküne bağlıdır. Pratikte, vizenin verilmesi genellikle sekiz hafta ile altı ay arasında sürer. Eksik belgeler veya güvenlik makamları tarafından ek inceleme gereken durumlar gibi özel hallerde işlem süresi önemli ölçüde uzayabilir.

Ulusal vize için güncel ücret 75 Euro’dur. Belirli durumlarda, örneğin reşit olmayan çocuklar için, indirim veya ücret muafiyeti talep edilebilir.

İşlem Sırasında Ortaya Çıkabilecek Sorunlar

Dikkatli bir hazırlık yapılmasına rağmen, vize süreci sırasında çeşitli sorunlar yaşanabilir. Sık karşılaşılan güçlükler arasında eksik veya yanlış çevrilmiş belgeler, süresi geçmiş dokümanlar veya geçerli kabul edilmeyen bir dil sertifikası yer alır. Bazı ülkelerden yapılan başvurularda güvenlik kontrolleri de sürecin uzamasına neden olabilir.

Bir diğer yaygın sorun ise Almanya’daki yabancılar dairesinin (Ausländerbehörde) onayını vermemesi veya gecikmesidir. Bu daire, Almanya’da yaşayan kişinin gerekli şartları (yaşam alanı ve geçimini güvence altına almış olma) yerine getirip getirmediğini inceler. Başvuru sırasında yapılan formal hatalar veya randevu alma süreçlerindeki eksiklikler de genellikle gecikmelere yol açar.

İtiraz ve Dava

Başvuru reddedildiğinde, başvuru sahiplerinin reddedilmeye karşı yasal yollara başvurma imkânını kullanmaları önemlidir. Burada hızlı hareket etmek gerekir, çünkü genellikle kısa süreli yasal süreler geçerlidir. Bir avukat aracılığıyla yapılan itiraz veya idare mahkemesinde açılan dava birçok durumda başarı şansını artırır. Avukatsız yürütülen bir süreç ise genellikle başarılı olamaz.

Başvuru süreci, reddedilme veya onay kararından önce olağan süreden çok uzun sürüyorsa, yetkili makamları hızlı bir karar almaya zorlamak için tembellik davası (Untätigkeitsklage) açmak da uygun bir seçenek olabilir.

Avukat Desteği Çoğu Zaman Gerekli, Çünkü Vize Süreci Oldukça Karmaşıktır

Aile birleşimi vizesi başvuru süreci karmaşık ve zaman alıcıdır. Başvuruda yapılan hatalar veya eksik belgeler ciddi gecikmelere veya reddedilmelere yol açabilir. Bu nedenle başvurunun titizlikle hazırlanması ve belgelerin eksiksiz sunulması büyük önem taşır. Birçok aile için, başarı şansını artırmak ve hukuki risklerden kaçınmak amacıyla sürecin başından itibaren avukat desteği almak tavsiye edilir.

Almanya'da aile birleşimi vizesi hakkında sorularınız mı var?

Bizi 069 87006620 numaralı telefondan arayabilir veya iletişim formumuzu doldurabilirsiniz.

Aile Birleşiminde Avukat Desteği Neden Kaçınılmazdır

Aile birleşimi hem insani hem de hukuki açıdan zorluklar barındıran son derece karmaşık bir yasal süreçtir. Çok sayıdaki yasal gereklilik, başvuran kişinin veya aile bireyinin oturum statüsüne bağlı farklı koşullar ve çeşitli kişi grupları için değişen düzenlemeler, süreci gecikmelere, şekil hatalarına ve ret kararlarına açık hale getirmektedir. Uygulamada, belgelerdeki ufak uyumsuzluklar veya başvurudaki basit şekil hataları bile ailelerin aylarca, hatta yıllarca ayrı kalmasına yol açabilmektedir.

Bu nedenle, sürecin başından itibaren uzman bir avukattan destek almak şiddetle tavsiye edilir. Deneyimli bir göç hukuku avukatı, başvurunun yasal açıdan hatasız hazırlanmasına yardımcı olabilir, resmi makamlarla iletişim sürecinde aracılık yapabilir, süreleri takip edebilir ve ret durumunda efektif hukuki koruma sağlayabilir.

Baştan İtibaren Profesyonel Destek

Avukat öncelikle aile birleşimi için kişisel şartların tam olarak yerine getirilip getirilmediğini inceler. Hangi belgelerin gerekli olduğunu, hangi dil sertifikalarının kabul edildiğini, istisnaların mümkün olup olmadığını ve olası belge eksikliklerinin hukuka uygun şekilde nasıl giderilebileceğini netleştirir. Bu yaklaşım, zaman kazandırır ve daha sonra dış temsilcilik veya yabancılar dairesi tarafından yapılabilecek ek belge taleplerinin ya da başvuru reddinin önüne geçer.

Red durumunda: Hukuki sürecin güvence altına alınması

Bir vize başvurusu reddedildiğinde, başvuru sahiplerinin genellikle hukuki yollara başvurmak için yalnızca birkaç haftası olur. Uzman bir avukat, bu süre içinde itiraz ya da dava açmanın başarı şansı olup olmadığını ve hangi hukuki gerekçelerin ileri sürülebileceğini değerlendirebilir. Profesyonel yardım olmadan, birçok aile bu noktada değerli zaman ve fırsatları kaybetmektedir.

Avukat Zafer Özkan, Göç Hukuku Alanında Uzmandır

Aile birleşimi sürecinde hukuki güvence arayanlar için kendisi en doğru adreslerden biridir. Göç hukuku alanında uzman olan Avukat Zafer Özkan, müvekkillerini yıllardır başarıyla hem başvuru sürecinde hem de oturma iznine ilişkin davaların yargı yolunda takibinde temsil etmektedir.

Hem idari uygulamaları hem de hukuki imkânları yakından bilen Özkan, Almanya’da ailesini yeniden bir araya getirmek isteyen kişiler için büyük bir özen ve empati ile çalışır. Özellikle aile birleşimi gibi hassas süreçlerde sahip olduğu tecrübe paha biçilmezdir.

Avukatsız Destek Olmadan Riskler Artar

Aile birleşimi, yalnızca idari bir süreç değil, aynı zamanda başvuranların yaşamı üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilecek hukuki bir prosedürdür. Bu nedenle, yalnızca resmi kurumların verdiği bilgilerle yetinmemek büyük önem taşır. Zafer Özkan gibi göç hukuku alanında uzman bir avukatın sürece eşlik etmesi, hataları önlemek, zaman kayıplarını engellemek ve aile hayatını en kısa sürede yeniden tesis etmek isteyenler için neredeyse her durumda sadece tavsiye edilebilir değil, aynı zamanda vazgeçilmezdir.

Sonuç

  • Ulusal vize zorunludur: Almanya’ya aile birleşimi için her zaman ulusal vize (Tip D) gereklidir. Bu vize, ülkeye girişten önce yetkili Alman dış temsilciliğinde başvurularak alınmalıdır. Turist veya Schengen vizesinin sonradan ulusal vizeye çevrilmesi mümkün değildir.
  • Süreç zahmetli ve uzun: Başvuru, büyükelçilik veya konsolosluk aracılığıyla yapılır; ancak kararı Almanya’daki yetkili yabancılar dairesi verir. İşlem süresi genellikle sekiz hafta ile altı ay arasındadır, ancak eksik belgeler veya ek incelemeler nedeniyle çok daha uzun sürebilir.
  • Hatalar ve gecikmeler sık görülür: Eksik başvurular, tanınmayan dil sertifikaları veya evliliğin gerçekliğine dair şüpheler, en sık rastlanan sorunlardandır. Güvenlik soruşturmaları ve kurumların geç yanıt vermesi de süreci sıklıkla geciktirir. Ret durumunda, itiraz veya dava açmak için yalnızca kısa süreli bir yasal hak bulunur.
  • Avukat desteği şiddetle tavsiye edilir: Hukuki sürecin karmaşıklığı nedeniyle deneyimli bir avukattan destek almak neredeyse kaçınılmazdır. Göç hukuku konusunda uzman Avukat Zafer Özkan, başvurudan mahkeme sürecine kadar müvekkillerine kapsamlı destek sunar; usul hatalarının ve gereksiz gecikmelerin önüne geçer.

Görsel kaynakları: © freepik.com

Lütfen bizimle iletişime geçmekten çekinmeyin ve talebinizi kısaca açıklayın. En kısa sürede size geri dönüş yapacağız.
Kontakt Tur
069 87006620
069 870066299
info@oezkan.legal
Kaiserstr. 39 · Haus C
63065 Offenbach am Main
069 87006620
info@oezkan.legal
pencilenvelopeprinterphone-handsetphonemap-marker